Haftasonu Eğlencesi: Eymir Gölü

Geçtiğimiz haftasonu, okuldan arkadaşlarımızla birlikte ODTÜ‘nün Eymir Gölü‘ndeki tesislerine gittik. Gözümüzü alan güneşe rağmen, paltosunun önünü kapatmayanlar üşüdüler, eminim boğazları da ağrıdı ( kendimden biliyorum ). Aslında bu dönem hem iklimi, hem de bitki örtüsü (kahverengi ağırlıklı solmuş yeşiller) sebebiyle kırlarda, bahçelerde gezip fotoğraf çekmeye bence pek uygun olmasa da, göl kıyısında otururken, yanımıza gelen misafirler sayesinde renkli bir kaç fotoğraf çekme fırsatım oldu. Çektiklerimi sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Hani bir atasözü var, su sesi, para sesi diye devam eden…Arada bir su kenarı şart 🙂 Isparta’dayken nispeten daha şanslıydık, malum göller bölgesi. Bir de Antalya’ya 1 saat 10 dakika kadar yakın. Ankara’da ise, şehre bu kadar yakın ve tesislerin bu kadar yerleşik olduğu başka bir yer bilmediğimden hava biraz ısındığında soluğu Eymir’de alıyoruz.

Eymir Gölü, her ne kadar İstanbul’dan gelen misafirlerimizin ( doğal olarak ) ilgisini çekmese de, orada yürürken gördüğüm tanıdıklarımın sayısından hareketle, Eymir’in Ankaralılar arasında oldukça popüler bir konumda olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Havalar ısınır ısınmaz, bir fırsat yaratıp, kahvaltınız da yanınızda, sabah erkenden Eymir’e gidin. Ne kastettiğimi anlayacaksınız. Göl kenarındaki sessizliği ve huzuru, gürültülü ve sıkışık banklarda boğaza karşı oturmaya tercih ederim.